Dedebaba

 Hangi Alevi Bektaşi doğrudan ya da dolaylı aşağıdaki iftiraya muhatap olmamıştır ki? SİZ KIZILBAŞLAR! İBADET DİYE ÖNCE MUM YAKIP SONRA ÜFLEYİP BACI KARDEŞ, ANA-BABA BİLMEDEN BİRBİRİNİZİN IRZINA GEÇİYORSUNUZ? BÖYLE AHLAKSIZLIK KUR’AN’IN NERESİNDE? MUM YAKMAKTA NEYİN NESİ? BÖYLE İBADET Mİ OLUR? Alevi Bektaşi’lere atılan bu iftirayı her Alevi/Bektaşi mutlaka duymuştur. Öncelikle bilinmelidir ki; Alevi/Bektaşi edep/erkan üzeredir. Eline/Beline/Diline sahip olandır. Ölmeden önce ölen, ikrarına sahip çıkandır. Ve dahi hesabını burda verendir. KIZILBAŞIM KIZILBAŞ Ulâ’n bana Kızılbaş demiş, desin!  Doğru söyler Yezit, isterse sövsün! Isterse Pir Sultanlar gibi assın!  Hakk’a ayan Kızılbaşim, kızılbaş.  Herkes bilsin ikiliği hiç sevmem,  İkrar verdim, bir daha geri dönmem,  İnsanım yolumdan ayrı hiç kalmam,  Hakk’a ayan kızılbaşim, Kızılbaş. Başta Kızılbaş; Ali, hem de Veli;  Onların yüreği dağ gibi ulu,  Bağrı kızıl yakut hem de kan dolu,  Hakk...

  Birçok yerde sünnilerin, Şiilerin Alevilerin semahına laf attıklarını, Peygamber Semah mı dönmüştü? Diye hakaret etmelerine tanık olmuşsunuzdur.  Bir kısım aymazlar ise Semahı bir oyun folklör sanmaktadır.  Oysa Semah’ı bütün Peygamberler döndüğü gibi, 18 Bin Alemin Hakk’a yönelişidir.  Semah, yıldızların, gezegenlerin , Kâinat’ın bütün varlıkların ortak ibadet şeklidir. ERZİNCAN  SEMAHI Degerli canlar.. “….Semâ kelime olarak “işetmek ve dinlemek” mânâlarına gelmektedir. Güzel sesle ve musikî refakatinde coşmak mânâsında da kullanılır. Tasavvufta Semâ bir vasıtadır. Semâdan gaye ise, ondan meşru olarak faydalanmak ve bu vesile ile insanlara Hakkın kelâmını dinletmektir. Mevlana’nın dediği gibi…. "Semâh'ın Hakk âşıklarının gıdasıdır. Onda Canan ile (hakikî dost ile) buluşup kavuşmanın lâtif bir hayali bulunduğunu söyler. Ve semâh'ın manevî hal sahibi olanların gönülleri için bir döşek olduğunu belirtir…”   Bu manada Alevi-bektaşi Ayin-i cemlerinde Semah, İ...