SEYH BEDREDDİN İSYANI
_____ BÖRKLÜCE_MUSTAFA
ŞEYH_BEDREDDİN müritlerinden Börklüce Mustafa 1412-1416 yılları arasında İzmir- Karaburun’da Türk, Rum, Ermeni ve Yahudîlerin katıldığı bir düzen kurmuştur…
Kardeşler Sofrası dedikleri bu yerde hep birlikte ekip biçerek, ürettiklerini paylaşarak herkesin doyduğu; varsılı, yoksulu olmayan bir topluluk oluşturmuşlardır.
Her dinden, her ırktan on bin insan bir arada kavgasız, gürültüsüz yaşamayı ögrenmişler. Yarin yanağından gayri her şeyi ortak
kullanmayı başarmışlardır.
Amaç, sınıfsız, ayrımsız, herkesin doyduğu bir dünya kurmaktı. Ne para ne vergi ödüyorlardı. Gerekli olan her şeyi üretiyorlar, paylaşıyorlardı.
Aydın Valisi Süleyman Bey daha çok vergi peşindeydi. Onun için halkın mutlu olması doyması önemli değildi…
Börklüce’nin Kardeşler Sofrası vergi ödemiyordu. Haketmeyen kimseye hiç bir şey vermiyorlardı. Üstelik valiye vergisini ödeyemeyen halk akın akın Karaburun’a geliyordu. Vali vergileri köyünden ayrılmayanlardan iki üç kat vergi alarak tamamlamak istedikçe Börklüce’nin kardeşleri daha da çoğalıyordu…
Sonunda iki bin beş yüz askerle geldi vali Süleyman Bey. Çıkan savaşta Osmanlı askeri telef oldu. Vali Süleyman Bey öldürüldü.
Daha sonra beş bin kişilik bir ordu gönderdi Osmanlı. Başında Saruhan Valisi
Timurtaşoğlu Ali Bey vardı…
~~~•~~~
“Dem bu demdir haber geldi
Haydin canlar, Hudey Hudey
Çok bekledik, vakit erdi
Kızıl sancak kalktı hey hey!
Ne saltanat ne padişah
Tevekkel tü teal Allah…
Ne ‘mültezim’ ne ümera
Çekilsinler hepsi dâra
Kızıl sancak kalktı hey hey!
Ne cellâtlar ne vüzera.
Ne saltanat ne padişah
Tevekkel tü teal Allah…
Kalksın kement, zencir, halka
Geliyoruz dalga dalga
Malın mülkün hepsi halk'a
Kızıl sancak kalktı hey hey!
Ne saltanat ne padişah
Tevekkel tü teal Allah…
İslâm, yahut ve İsevî
Ata bilmez mi Âdem’i?
İnan olan gelsin beri
Kızıl sancak kalktı hey hey!
Ne saltanat ne padişah
Tevekkel tü teal Allah…
Dede Sultan geçti başa
Zâlimlerin aklı şaşa
Bedreddin’im sen çok yaşa
Kızıl sancak kalktı hey hey!
Ne saltanat, ne padişah
Tevekkel tü teal Allah…”
~~~•~~~
Börklüce Mustafa kardeşleri bu orduyu da yendiler… Timurtaşoğlu Ali Bey canını zor kurtardı…
Osmanlı bu yenilgileri sindiremedi.
Bu kez 30.000 kişi ile geldiler. Ordunun başında Sadrazam Bayezit Paşa ile Şehzade Murat vardı.
Börklüce ve yoldaşlarının sayısı
10.000 kadardı…
“Yarin yanağından gayri,
her şeyde her zaman
hayda diyebilmek,
Aydın’ın ballı incirlerini
hep birlikte yiyebilmek için…;
Börklüce Mustafa ve on bin mülhid yoldaşı
On bin balta gibi daldılar düşman ormanına.” diye anlatır bu savaşı Nazım Hikmet,
Şeyh Bedreddin Destanı adlı eserinde.
Savaşın sonunda Börklüce’nin kardeşlerini ekin biçer gibi biçti Bayezit Paşa.
Börklüce Mustafa yakalandı.
Bir devenin üzerinde çarmıha gerilmiş olarak Ayasluğ’a ( Selçuk) götürüldü.
Savaş alanında esir alınanlar da vardı.
Börklüce Mustafa’yı Tire’de eski adı Fota olan Gökçen köyünde astılar. Esirlerin kafasını kestiler…
Oradan Torlak_Kemâl üzerine yürüdü Bayezit Paşa. Onların sonu da aynı oldu…
Torlak Kemal ile birlikte 2500 kişiyi kılıçtan geçirdiler…
Böylece dünyayı güzelleştirecek bir uygulama kökten kurutuldu…
Bayezit Paşaların dediği oldu hep.
Sevgisizlik her yanda kol gezmeyi sürdürdü…
______*______
“Eğnine al giyenler,
Boynunu vursan dönmez.
Pir yolunda gidenler,
Dönmez yolundan dönmez.
•
Biz demişiz ‘Enel_Hak’
Yarın bizim olacak.
Kalkmıştır kızıl sancak,
Dönmez yolundan dönmez…
________
_____paylaşım_____
Yorumlar
Yorum Gönder