DİN TACİRLERİNİN GERÇEK YÜZÜ!/ NİYAZ-I PERŞEMBE
DİN TACİRLERİNİN GERÇEK YÜZÜ!/ NİYAZ-I PERŞEMBE
Mabetlerinden sesler yükselecek yine! Cennete girmenin yollarını anlatacaklar; Kimileri Hakk'ın buyruğunu unutturup, kendilerine rehber edindiklerinin ( Seyh, Şıh, Gavs vs.) Kitaplarından ögütler verecek. Önlerinde secde ettirecek/şefatçi olacak/cennetin anahtarlarının kendi ellerinde olduğunu söyleyecek kadar şirke bulaşacak cennete gitmenin yolunun kendi hiziplerinin/tarikatlerinin yolundan gitmek oldugunu söyleyecekler....
Ve bu güruh, mahşer zamanı huzura geldiğinde dogrudan cehenneme sürülecek! Birçoğu şaşırıp diyecekler ki, Ey Rabbimiz: biz bizden öncekilere ( atalarımızdan ne ögrendik ise ona) uyduk, Bize ne söylendi ise onu yaptık.
Onlara hitaben denecek ki; Ya atalarinizda ( Seyhleriniz/Şıhlarınız/kendilerinize önder sectiktikleriniz de yanlış yolda idiyse) yanlış yolda idiyse.... Hakk'ın kelamını bir kenara itip kendinize rehber edindiklerinize neden uydunuz? Onların kitaplarına neden tabi oldunuz?
Yolundan gittiklerinize gelince:
Rızıklarını kazanmanın yolu emeği ile geçinmek iken, Allah'ı ve Kitabı ucuz bir bedel karşılıgında satarak kendilerine dünya menfeati sağlamanın yolunu tutacaklar.Din alıp, din satacaklar! Peygamber'in mütevazi yaşamından bahsederken, kendileri inananların sırtından geçinecek, lüx ve şatafat içinde yaşayacaklar. Ve diyecekler ki, sizin fakirliğiniz Allah'ın takdiri! Böylesi sizin için daha hayırlı/sakın ola isyan etmeyin!zenginlerin zenginliklerini sorgulamayın!
Ey Talip!
Lanet böylelerinin üzerine inmiştir. Dini meslek edinenin vay haline! Lanetlenmiştir onlar!
Onlar ki; yoksulu, yetimi doyurmazlar! Güç ne tarafta ise, kıbleleri o taraftır. Ve güçlünün menfeatlerini korurlar. Size gerine gerine, biz Hakk yol üzereyiz de derler! Suret-i Hakk'tan görünürler...
Hayır! Hayır,! Hakk: tüm yapıp ettiklerini bilmektedir...
Ey Talip! Dinini senden maddi manevi hiçbirsey istemeyenden ögren!
O kisiler, size der ki: Biz sizden hicbirsey istemiyoruz. Hak rızası gözetenlerdeniz. Ve bizler 72 millete bir nazar ile bakanlar, insanları ayırmayanlardanız.
Sırat-el Mustakim üzre olanlar, iyilige, dogruluğa, güzelliğe davet edenleriz. Vedahi okumaya, bilim yolunda çalışmaya çagıranlardanız.
Hiç bilen ile bilmeyen bir olur mu? Öyleyse yere, göge, ve alemi seyre dalın! Hakk'ın sırlarını araştırmaya koyulun! Dağılın yeryüzüne bilim ile meşkul olun. Mal üstüne mal biriktirmeyin! Yetimi, yolda kalmışı, zor durumda olanın elinden tutun.
Köleleri azat edin! Evet Evet köleleri azat edin! Bircok insan bankaların kulu kölesi, kazandıklarını kredi kartı/kredi ödemelerine veriyor. Onlar için çalışıyor! Gücünüz yetiyorsa, bu durumda olanlara/modern kölelere yardım edin! Zincirlerinden ( borçlarından) kurtulmalarına vesile olun! Ve dahi yardım edeceklerinizin en başında bilim/ilim tahsil eden üniversite ögrencileri olsun! Okutun! Okumalarına yardım edin/burs verin!
Hakk, sizleri. Yardım edenlerden! Dertlere derman olanlardan eylesin! Gittiğiniiz yerler ışık ( nur) ile dolsun! Hakk'ın ışığını ulaştırın/yayın!
BEKTAŞİ VE cami HOCASI KARŞILAŞIR hoca Bektaşiyi sorguya çeker.
"Söyle bakalım, Müslümanlığın şartı kaç?!
Bektaşi "Dokuz..." diye cevap verir.
Cami hocası kızar:
"Be hey zındık! Beşi nasıl Dokuz yaptın?!... Say bakalım. "
Bektaşi saymaya başlar:
1 - Allaha ve Resul'üne inanmak!
2 - Dürüst olmak, yalan söylememek.
3- Adaletli olmak, haksızlık yapmamak!
4 - Merhametli olmak, zulüm yapmamak...
5- Helalinden yemek! Çalmamak!
6 - Aklı, ilmi kullanmak. Tefekkür etmek.
7- Hayatın geçici olduğunu bilerek, iyilik üzerine yaşamak!
8- Kimsenin canına kıymamak!
9- Çalışkan olmak, üretmek... Helal kazancından yoksullara da pay vermek...
Cami hocasi bu cevaplara bir yandan kızmış, diğer yandan afallamış.
-Bre zındık. Bu saydıklarından birincisi dışında, diğerleri hangi mezhepte var?!
Peki, namaz, zekat, oruç, hac ne oldu?!
Bektaşi:
-Namaz, bu saydığım farzları yapan insanın secdeye giderek,
Kendi Varlığının geçici olduğunu idrak etmesidir.
Yoksa "Vay o namaz kılanların haline! " der Allah...
-Zekat, helal kazancından ihtiyaç sahiplerine verilen yardımdır.
Yoksa, yetim malı yiyenin cenaze namazı kılınmaz! Biliyorsun...
- Oruç, kişinin bir beden olmadığını, şuur bir varlık olduğunu anlamasıdır.
Yoksa, Dünyayı gerçek zannedip haksızlık yapanların vay haline...
-Hac, komşusu aç iken tok yatmayanların gitmeyeceği bir seyahattir.
Bu şartları yerine getirmeyenler boşuna gitmiş olur...
Cami hocasi,
"Seni mezhepsiz zındık! "
Deyip uzaklaşırken, Bektaşi imamın arkasından bağırmış:
-imam efendi, bir tane daha aklıma geldi:
-Dedikodu yapmamak.
Mazallah, Dedikodu yapmak, fesatlık çıkarmak, "ölmüş kardeşinin etini çiğnemek! Der Kuran....
Hoca uzaklaşırken Bektaşi bir daha seslenmiş:
Hoca efendi, aklıma yeni farzlar gelirse sana söylerim...
" BİZ AZ SÖYLEDİK SİZLER ÇOK ANLAYIN "
Allah Eyvallah
Serkan HORUZ
Yorumlar
Yorum Gönder