ALEVİLERE SORDULAR-1-;


Imam Caferi Sadık 




"Önce doğruları görünüz ki yanlışları ayırabilesiniz.."

                          İmam Cafer-i SADIK





Şimdi şahsımıza, İnancımıza ve sizlere yöneltilen soruları tek tek ele alalım ve kısaca cevaplarını açıklayalım:





SORU: Aleviler neden camiye gitmezler?


Alevilerin camiilere gitmemelerinin birçok nedeni vardır; bunlardan birkaçını sıralarsak:


-Kur’anda ibadethane olarak secde edilen yer anlamına gelen “mescit” sözcüğü geçer. (Camii ismi geçmez), ve bütün yeryüzü müminlere mescit kabul edilmiştir.

-Büyük camiileri muaviye(Lanetli soyun mensubu) yaptırmıştır. Bu camilerde Hz. Muhammed'in soyuna Ehli beyte karşı propaganda yapmış,  siyaseti camilere sokmuştur. Kendi çıkarı için dini ve Kur'an-ı kullanmıştır.

- Emiviler, Hz. Muhammedin torunlarını ve ona bağlı olanların katline ferman çıkarmıştır.(Ehlibeyt’e karşı çıkmışlardır.), Ehli beyte küfr etmeyi ve lanet etmeyi namazın bir parçası yapmış yapmayanlari öldürmüş ve işkence etmistir.

-Hz. Ali'ye küfür hutbeleri okutturmuşlardır.


Oysa Kur'an-ı Azümüşan'ın buyrulur ki;


...Bir de şunlar var: Tutup bir mescid yapmışlardır: Zarar vermek için, nankörlük/gerçeği örtmek için, inananları fırkalara bölmek için, daha önceden Allah ve resulüyle savaşmış kişiye gözetleme yeri kurmak için. "İyilik ve güzellikten başka bir şey istemiş değiliz!" diye gerile gerile yemin de edecekler. Allah şahittir ki, onlar kesinlikle yalancıdırlar...Böyle bir mescidde sakın İbadete durma! Daha ilk gününde takva üzerine kurulan bir mescit,(burada cemevi işaret edilmektedir) içinde dua etmen için çok daha uygundur. Temizlenmek arzusu taşıyan erler vardır o mescitte.(mute kable ente mutu) Allah, temizlenenleri sever..."Kur'an-ı Kerim, TEVBE SURESİ, AYET:  107-108


 Camii ile cemevini karşılaştırırsak:


Camiide rızalık alınıp, razılık verilmez.

Cemevinde razı etmiş ve edilmiş olarak ibadet etmekteyiz.

Camiilerde kadın erkek ayrımı vardır. Birlikte yan yana ibadet edemezler.

Cemevlerimizde kadın erkek ayrımı yoktur. İbadete katılanlara CAN gözüyle bakılır.

Camiilerde lokma dağıtılmaz, semah dönülmez, telli kuran, tevhit yoktur.
Cemevlerimizde lokmalar dağıtılır, hizmetler görülür, Hakk aşkına semah dönülür, tevhitler okunur.

Camiilerde inanç önderleri HOCALAR'dır(Bizler kesinlikle cami hocalarına İMAM demiyeceğiz)

Cemevlerimizde Evlad-ı Resul dedelerimizdir. Cemevleri aynı zamanda küslüklerin giderildiği, sorunların çözüldüğü mekânlardır.

Camiilerde böyle bir durum söz konusu değildir.


Bazıları, Alevilerin, İmam Ali camiide namaz kılarken şehit düşüldüğü için, camiilere gitmediğini söylerler. Bu yalnış bir bilgidir. İmam Ali evinin önünde, İbni mülcem tarafından, zehirli hançerle sırtından vurularak, Hakk'a yürümüştür.


Son olarak Alevilerin neden camiiye değil de, cemevine gittiğini özetlersek:


"...Cemevi barış, özgürlük, eşitlik, ibadet, sevgi, yargı ve karar yeri, hizmet ve sohbet, dirlik ve birliğin korunup sergilendiği, ikrar ve iman, edeb ve erkân, tevella ve teberra, güvenin ve sevenin toplandığı, Hakk'a temanna ve Hakk'ın tecelli yeridir....”


Erenler seni de ceme götürür
Kalmış işlerini anda bitirir
Gördüm Hak evinde mihman oturur
Mihmanın gözüyle görebilirsen
               Pir Sultan ABDAL

 Kaynak:

1-Seyid derviş Tur, Erkanname


SORU:Aleviler Abdest alır mı? Tarikat Abdesti nedir? Kur'ani dayanağı nedir?


“….. Ey iman edenler! İbadet etmeye niyetlendiğiniz zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alın. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanız, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadınlara dokunmuşsanız (cinsî birleşme yapmışsanız) ve bu hallerde su bulamamışsanız temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kılmak ve size (ihsan ettiği) nimetini tamamlamak ister; umulur ki şükredersiniz. ”(Maide suresi-6)


https://youtu.be/nTRVGw9qsLU

 Degerli canlar,


Aleviliği kabul eden cana önce Tarikat Abdesti aldırılır.

Sonra İkrar cem-i düzenlenirdi.


a) Ellerini yıkatırken " Ey Talip! Ezelden bu ana gelinceye kadar Tanrı'nın yasak ettiklerine el sürdünse cümlesinden arı olmak için ellerini yumak Cenab-ı

Resul'un sünneti seniyesidir YIKA!

b)Burnunu yıkatırken "Ey Talip! Elest-i Bezmin'nden bu ana gelinceye kadar kokladığın iğrenç kokuların giderilmesi için burnuna su vermek Muhammed Mustafa'nın sünneti seniyesidir. YIKA

C) Yüzünü yıkatırken "Ey Talip! Ezelden bu ana kadar yüz kızartıcı işlerin cümlesinden arı ve beri olmak için yüz yumak Cenab-ı Hakk'ın Farzıdır. YIKA!

D) Kollarını Yıkatırken: "Ey talip! Bu ana gelinceye değin kol sarmış olduğun yasaklarının cümlesinden temizlenmek için kollarını yumak Cenab-ı Hakk'ın farzlarındandır YIKA!

E) Başını mest ettirirken: "Ey talip! Baş abanın en değerlisidir. Gövde insanı tasıyıcı, baş bilip anlayıcıdır. Akıl ve fikir başta gerekir. Bu ana değin akılsızca yaptığın işlerin, işlediğin suçların cümlesinden arı ve beri olmak için basını YIKA!... Bu dahi Cenab-ı Hakk'ın farzlarındandır.

F) Ayaklarını yıkatırken: "Ey talip! ezelden bu ana kadar Tanrı rızasına uymayan günah ve suça götürür yerlere vardın ise cümlesinden arı ve beri olmak için ayağını mest edesin. Bu dahi Cenab-ı Hakk'ın Farzıdır.


Rehber kurulanması için talibe havlu verirken: " Ey Talip! Ervah-ı Ezelden, Nahn-ü Kasemnadan bu yana gelinceye kadar işlemiş olduğun şirk ve hatadan, masiva çamurundan silinip pak olmak içindir. SİL!"


Ardından "Ey talip! Bu yıkanan yerleri temizlemekten maksat, bu uzuvların ile yapılmış suç ve başkaldırmaların var ise seni bunlardan temizlemek içindir. Bu abdest, İmam Cafer-üs Sadık Erkanındandır.

Cenab-ı Hakk Erenler Abdestinde Sabit, Kadem eyleye Allah Eyvallah.

HÛ DOST"


Maide Suresi’ni Sünni/Şiiler zahiri olarak yorumlarlar. Onlara göre ibadet vakitlidir, Allah belli vakitlerde anılır ve zikredilir. İbadet yapılmadan önce de cismen temizlenerek Allah'ın huzuruna varılır. Sonra insanlar Allah’ı bırakıp günlük koşuşturmacalarına ve işlerine dönebilirler. Dolayısıyla Allah'ın anılmadığı zamanlarda temizlik şart değil, kirli olunabilir. Temiz olunmasına gerek yoktur.


Maide Suresi’nin Alevi-bektaşi Batıni yorumu ise,


Ayeti İslama giriş töreninde aldırılması gereken abdest olarak yorumlar, bu nedenle Alevi-Bektaşi erkânında İkrar ceminden önce Yola kabul edilen her Can’a Yukarda sunduğumuz abdest Pir Nezaretinde rehber tarafından aldırılır.


Alevi-bektaşi İslam ekolünde İbadet belli vakitlerde camide yapılan değildir. Mü’min yani Alevi-bektaşi DAİM Salat ve Zikir üzre olandır... Allah'ı 5 vakitte yada 3 vakitte zikreden değil, her an zikredendir.


Yukarıdaki cümlede bir sır saklıdır. "DAİM" sürekli, kesintisiz anlamlarına gelir. Yani bir can İKRAR verdiği andan itibaren Mü'min kabul edilir. İkrar ceminden önce Bir kez abdest aldırılır.  Bu Kur'an daki Abdestir (Artık Birey Yola girmiş gelmiş geçmiş maddi ve manevi pisliklerden arınmış kabul edilir. Artık Tarikat abdesti alan can her daim dilinde Hakk-Muhamme-Ali salatıyla (Duasıyla) yaşar. Yani her an temiz olmak gerekir. Her an temiz giyinmek gerekir. Zahiri anlamda temizlik sadece cem’e gelince değil hayatın her anında şarttır artık.


Alevi-Bektaşi, Yaşamın her anında Allah iledir. Salât ve zikir devamlı olduğu için temizlikte devamlıdır.  Temizliğin İmandan olması..." Bu anlama gelir. Hakk-Muhammed-Ali yolu, ibadeti belli zamanlarda değil kulun her nefes alışında, her hareketinde, ister. Bireyin yaşamının her safhasında Allah'ı anmak esastır. Şimdi salât ve zikir daimi ise temizlikte daimi olur. Belli vakitlerde temizlenmek diğer vakitlerde pis olmak Ayetin zahiri yorumlanması olur ki bu bizi yanlışa götürür.


Bu bağlamda Beden temizliği şart olmakla birlikte sadece, belli inanç grubundaki insanlara da (sadece Sünni /şii) ait değildir, aksine bütün inanç gruplarındaki insanlar tarafından da bedensel temizliğe önem verilir. Hakk aşığı Yunus’un şu sözleri buna güzel bir örnektir.

“Sanma ki herkes bunu bilmez değil
Yetmiş iki millet dahi elin, yüzün yumaz değil.”


Kuşkusuz Maide suresindeki Abdest esas itibariyle lin yüzün yıkanmasıyla ilgili değildir.. Bu zahiri yorumun ötesinde, Öz Önemlidir. Yukarda ayet tefsirinden sonra gösterilen,Tarikat Abdest’in Batıni anlamı daha önemlidir. mana olmadan şeklen kılınan namaz/niyaz bir anlam ifade etmeyeceği gibi, Abdestinde şeklen alınması da mana aleminde bir şey ifade etmez


HACI BEKTAS-I VELİNİN dediği gibi,


“…..Şu şişeyi görüyor musunuz? İnsan bir şişeye benzer; bu şişenin içi pislikle doluysa bunun ağzını kapatıp ta çeşmenin altında yüzlerce kere yıkasanız da bu temiz olamaz, o zaman yapılacak iş nedir?

Bunun kapağını açmak, pisliği dökmek, şişenin içini yıkadıktan sonra da dışını yıkamaktır….”

https://www.instagram.com/reel/Cw-dLZPKYfq/?igshid=ODk2MDJkZDc2Zg==



https://www.instagram.com/reel/Cw-dLZPKYfq/?igshid=ODk2MDJkZDc2Zg==


DERLEYEN: Serkan HORUZ 


 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Celal Abbas Ocak Tarihi Secereler-2( Erzincan/Kemah/Çağlayan/Kalecik)

CELAL ABBAS OCAĞI SECERELER-4 ( ERZİNCAN KİŞTİM)

Celal Abbas Ocak Künyesi/Seceresi-1-