Kayıtlar

Şubat, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ALEVİLERE SORDULAR-2-

Resim
  SORU: Aleviler neden namaz kılmıyor? Cahilin namazı secde-i sucud'dur. Müminin namazı terki vucuddur. Kurani Kerim'de namaz kelimesi geçmemektedir. Namaz Farsça bir kelimedir. Namazın Arapçada karşılığı salâttır, Salâtın Türkçesi; dua-yakarış/yarďımlaşma demektir. Namazın, yani yakarışın şekli Kurani Azümişanda belirt ilmemiştir. Yine namazın belirli bir şekli olmadığı gibi, belirli bir zamanda yoktur. Kur'an, Yaradana yönelinecegi zamanı,  insanların dinlenmeye çekildikleri rızıkları peşinde koşmadıkları zaman olarak tavsiye etmiştir. Buna göre ibadet için en uygun zaman;  güneş doğarken, gün ortası ve gecenin bir bölümüdür. Nitekim ilgili ayetlerin, hiçbirinde " yevm= gün" " hamse=beş "  kelimeleri geçmez. Geçse idi gündüz beş vakit namaz Kur 'an emri olacak idi. Günümüzde uygulanan 5 vakit,2'şer rekat namaz ise, halife Ömer zamanında ortaya çıkarılmıştır. Emeviler, Kur'anda dayanak olmayan  namazlarını kökleştirmek için, hadis kaynakları...

ALEVİLERE SORDULAR-1-;

Resim
Imam Caferi Sadık  "Önce doğruları görünüz ki yanlışları ayırabilesiniz.."                           İmam Cafer-i SADIK Şimdi şahsımıza, İnancımıza ve sizlere yöneltilen soruları tek tek ele alalım ve kısaca cevaplarını açıklayalım: SORU: Aleviler neden camiye gitmezler? Alevilerin camiilere gitmemelerinin birçok nedeni vardır; bunlardan birkaçını sıralarsak: -Kur’anda ibadethane olarak secde edilen yer anlamına gelen “mescit” sözcüğü geçer. (Camii ismi geçmez), ve bütün yeryüzü müminlere mescit kabul edilmiştir. -Büyük camiileri muaviye(Lanetli soyun mensubu) yaptırmıştır. Bu camilerde Hz. Muhammed'in soyu na Ehli beyte karşı propaganda yapmış,  siyaseti camilere sokmuştur. Kendi çıkarı için dini ve Kur'an-ı kullanmıştır. - Emiviler, Hz. Muhammedin torunlarını ve ona bağlı olanların katline ferman çıkarmıştır.( Ehlibeyt’e karşı çıkmışlardır.), Ehli beyte küfr etmeyi ve lanet etmeyi namazın bir parçası yapmış yap...

MİRAÇ ( KIRKLAR İNANCI)

Resim
  Alevi-Bektaşiler'in Miraç inancı, "Kırklar İnancı" ile dile getirili r. Peygamberin Miracı/Kırklar Cemi MİRAÇ; Arapça kökenli bir kelime olup yükseğe çıkmak, yükselerek yol almak anlamına gelen "URUÇ" sözcüğünden türetilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de bu sözcük, bedensel bir yükseliş değil, astronomik zamanla ölçülemeyecek biçimde manevi yükselme/ruhsal bir yükseliş anlamına gelmektedir. başka bir değişle bu yükseliş metafizik bir yükseliştir. Nitekim MEARİC SURESİ'NİN 4. Ayetinde, şöyle denilmektedir: "  Melekler ve ruh O'na (Tanrı) ölçüsü elli bin yıl olan bir günde uruç ederler"                            Mearic Suresi: ayet 4 Uruç" sözcüğünden hareketle anlamlandırılan Miraç sözü; yüksek derece/ yüksek mertebe anlamlarına gelmektedir. Aynı zamanda bu sözcük, manevi yükseliş için kullanılan her çeşit araç-gereç ve yol anlamında da kullanılmaktadır. Peygamber'in Miracı Miraç konusuyla ilgili ele alınması ...

Kurtuluş Savaşında Atatürk ve Alevîler

Resim
 Hz. Ali Buyurdu ki; "...Ey oğlum ! Türkler, coşmaya ve birbiri içerisinde kaynaşmaya başlayınca Mehdi ile birlikte adalet ile yardıma gelineceğini bekle."             KAYNAK: HZ. ALİ DİVANI, Sayfa: 227 Kurtuluş savaşının en başından itibaren Aleviler Ata'nın yanında yer almıştır. Nitekim bu tespitin en önemli delili, Atatürk'ün Hacı Bektaş dergahına uğraması ve buradaki dede-baba tarafından hacı Bektaşa bağlı Tüm ocaklara gönderilen Emirnamedir: Mustafa Kemal Paşa, Hacıbektaş'ta bir gece kalmış, harem dairesinde ağırlanmıştır. 24 Aralık 1919 Cuma günü de Hacı Bektaş Veli'nin türbesini ziyaret etmiştir. Mustafa Kemal Paşa, Çelebi Cemalettin Efendi ve Salih Niyazi Baba arasında yapılan üçlü görüşmeyle Dergah, Paşa'ya destek sözü vermiştir. Nitekim TBMM açıldığında Çelebi Cemalettin Efendi Kırşehir Mebusu ve TBMM başkan vekili olarak mecliste yer almıştır. Devlet-i Ali/Yeniçeriler Bektaşilik ve Devletin bayrağı Zülfikar/Hz. Ali sevgisi ve Bağlılığı/ OSMA...